40-50 yaş sonrasında sıklıkla görülüyor! Uzmanı uyardı: “Prostat büyümesinde tedaviden korkmayın”

Büyüyen prostat, idrar yapma güçlüğü, gece sık idrara kalkma, idrarın zayıf bir şekilde yapılması, idrar yaparken kesilme gibi sorunları beraberinde getirir. Ayrıca, idrarın tam boşaltılamaması ve idrar yapma sırasında beklemeler de bu durumu daha karmaşık hale getirebilir. Medicana Sağlık Grubu Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Gökçe, prostat büyümesinin tedavi edilebileceğini ve hastaların tedaviden korkmamaları gerektiğini vurguluyor.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ VE UYGULAMA YÖNTEMLERİ

Prostat büyümesinin tedavisinde, hastanın şikayetleri, prostatın büyüklüğü ve hastanın genel durumu göz önünde bulundurularak farklı yöntemler uygulanabilir. Prof. Dr. Gökhan Gökçe, tedaviye genellikle ilaçlarla başlanabileceğini ancak ilaç tedavisi yetersiz kaldığında cerrahi müdahaleye başvurulabileceğini belirtiyor. İdrar zayıfsa, sonda kullanımı gerekiyorsa veya ilaç tedavilerine rağmen şikayetler devam ediyorsa, prostatın içindeki büyüyen dokuların cerrahi yöntemlerle alınması gerekebilir.

TUR AMELİYATI VE DİĞER YÖNTEMLER

Prostat büyümesinin tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biri TUR ameliyatıdır. Bu yöntemde, hastaya anestezi verilerek idrar yolundan bir aletle girilir ve prostatın büyüyen dokusu parça parça çıkarılır. Diğer bir tedavi seçeneği ise Greenlight adı verilen lazer tedavisidir. Bu yöntemde, prostatın büyüyen dokuları lazerle buharlaştırılarak tedavi sağlanır. Plazmakinetik gibi farklı yöntemler de kullanılabilir. Her bir yöntemin uygun olduğu vakalar farklıdır ve doğru yöntemi seçmek, hastanın iyileşme sürecini ve konforunu doğrudan etkiler.

HOLEP AMELİYATI: ALTERNATİF BİR TEDAVİ SEÇENEĞİ

HOLEP (Holmium Laser Enucleation of the Prostate) yöntemi de prostat büyümesinin tedavisinde etkin bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. HOLEP, lazerle prostat dokusunun çıkarılmasını sağlar ve genellikle kalp ya da akciğer hastalığı olan hastalarda da uygulanabilir. Prof. Dr. Gökhan Gökçe, bu yöntemin özellikle erkeklerin cinsel sağlığı üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi olmadığını vurguluyor. Meni kanallarına zarar verilmediği için, erkeklerin cinsel fonksiyonları ve üreme yetenekleri korunur, tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olma imkânı devam eder.