1Tarih boyunca kadınların bedeni ve cinselliği, çoğu zaman toplumların dayattığı katı ve mantıksız kuralların gölgesinde şekillendi. Birçok kültürde kadınların cinsel davranışları, onlara ait olan doğal bir alan olmaktan çıkarılarak sıkı denetim altına alınmış, çoğu zaman utanma ve suçluluk duygusuyla ilişkilendirilmiştir. Bu kurallar, hem kadınların özgürlüklerini kısıtlamış hem de toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini derinleştirmiştir.2Ancak kadınlar tarih boyunca …
Kadınların tarihten silmek istediği cinsel kurallar! Hepsi birbirinden yanlış


Tarih boyunca kadınların bedeni ve cinselliği, çoğu zaman toplumların dayattığı katı ve mantıksız kuralların gölgesinde şekillendi. Birçok kültürde kadınların cinsel davranışları, onlara ait olan doğal bir alan olmaktan çıkarılarak sıkı denetim altına alınmış, çoğu zaman utanma ve suçluluk duygusuyla ilişkilendirilmiştir. Bu kurallar, hem kadınların özgürlüklerini kısıtlamış hem de toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini derinleştirmiştir.

Ancak kadınlar tarih boyunca bu yanlış ve baskıcı kurallara karşı sessiz kalmamış, kendi bedenleri ve cinsellikleri üzerinde hak talep etmeyi sürdürmüşlerdir. Günümüzde bu kuralların çoğu bilimsel temelden yoksun ve ahlaki açıdan tartışmalı olarak görülüyor. İşte tarihten silmek isteyecekleri o yanlış cinsel kurallardan bazıları:

KADINLARIN CİNSİYETİ VE KARARLARI KONTROL ALTINDA TUTULUYORDU
Pek çok kültürde kadınların cinsel hayatı, erkek veya aile denetimi altında şekillendirilmiştir. Kadınların kimle ilişki yaşayacağı, ne zaman evleneceği ve hatta cinsel tercihleri çoğu zaman kendi iradeleri dışında belirlenirdi. Bu kontrol, kadınların özgürlüklerini kısıtlamış ve kendi bedeni üzerindeki haklarını elinden almıştır.

CİNSEL İSTEK KADIN İÇİN KÖTÜ BİR ŞEY OLARAK GÖRÜLÜYORDU
Kadınların cinsel arzusu uzun yıllar boyunca bastırılması gereken bir şey olarak algılanmıştır. Kadınların cinsel isteklerini hissetmeleri, ahlaki bir kusur veya sosyal bir sorun olarak yorumlanmış, hatta bazı dönemlerde bu durum psikolojik veya dini bir tedavi gerektiren bir problem olarak görülmüştür.

BEKARET TESTLERİ UYGULANIYORDU
Tarihte bazı kültürlerde kadınların bekaretini ölçmek için yapılan fiziksel testler, hem insan hakları hem de bilimsel açıdan tamamen yanlış ve zararlıdır. Bu uygulamalar, kadınların bedenine dair kontrolün en açık örneğidir ve utanç, korku ve travma yaratmıştır.

CİNSELLİK EĞİTİMİNDEN MAHRUM BIRAKILIYORDU
Kadınlar cinsellik hakkında bilinçlendirilmekten kaçınılmıştır. Bilimsel bilgi yerine efsaneler ve korku temelli öğretilerle büyüyen kadınlar, kendi bedenlerini ve cinsel sağlıklarını anlamakta zorlanmıştır. Bu eksiklik, hem toplumsal baskıları güçlendirmiş hem de sağlık sorunlarının fark edilmesini zorlaştırmıştır.

KADINLARA ÇİFTE STANDART UYGULANIYORDU
Tarih boyunca pek çok kültürde kadınların çok eşliliğe izin verilmezken, erkeklerin cinsel özgürlüğü çoğu zaman sınırsızdı. Bu çifte standart, kadınların özgürlüklerini kısıtlamış ve cinsellikleri üzerinden kontrol mekanizmalarını pekiştirmiştir.

Tarih, kadınların cinselliğine dair kuralların ne kadar yanlış ve eşitsiz olduğunu açıkça gösteriyor. Bugün kadınlar, bu kurallara karşı durarak kendi bedenleri ve arzuları üzerinde söz hakkı kazanıyor; fakat geçmişte yaşanan baskılar, modern cinsellik ve toplumsal eşitlik mücadelesinin önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Keep in touch with our news & offers
Subscribe to Our Newsletter
Thank you for subscribing to the newsletter.
Oops. Something went wrong. Please try again later.








